İzmir’den yeniden merhabalar..
Uzun sayılacak bir aradan sonra bu gün nihayet balık avıyla buluştuk. Güzel bir İzmir gününde yeniden balık peşinde koşmaya başladık. Yazın sıcak günlerinin yerini ılık sonbahara bıraktığı bir ekim gününde, balığın nabzını ölçmek için oltamızı suya saldık.
Yine her zaman ki gibi kıyılar balık avlayan İzmirliler tarafından yoğun talep görüyor. Hafif bir rüzgar eşliğinde oltaları birbirine dolaştırmadan, balık avlamak için gerekli dikkati göstererek avımıza başladık.
İlk iş olarak kıyıda av yapan balıkçılardan, balık durumu hakkında bilgi aldık. Her ne kadar istedikleri balıkları yakalama imkanı bulamasalar da bolca kofana olduğunu öğrendik. Bu durum bizi umutlandırdı. Bu güne kadar istenilen miktarda balık olmadığını düşünürsek kofana yakalama ihtimali olması açıkçası bizi heyecanlandırmaya yetti.
Malumunuz her balık için ayrı yem ve ayrı balık takımı kullanmak gerekmektedir. Aksi takdirde işiniz sadece tesadüflere kalır. Biz hazırlığımızı tamamen çupra yakalama üzerine yapmıştık. Oysa kofana için ayrı takım ayrı yem (genellikle küçük canlı balık) kullanmak gerekiyordu ve o da bizde yoktu. Anlayacağınız işimizi tamamen tesadüflere bıraktık.
Oltamızı suya attıktan sonra beklemeye başladık. Bu arada bir kaç vuruş aldık. Devamında bir kaç lidaki… Ama aklımızda hep kofana vardı. Oralarda bir yerlerde olduğunu bilmek bizi hep umutlandırıyordu. Balık avının sadece bir av olmadığı bilinciyle yeni arkadaşlıklar kurduk. Ortak paydası balık olan insanların bir arada olduğu ortamlarda bunlar gayet doğal şeyler..
Ve Beklenen An Geldi;
Oltalar suda, sohbeti koyulaştırdığımız bir anda beklenen hareket geldi ve oltanın birine sağlam bir vuruş, sonrasında zorlu mücadele başladı.
Olta makinesi balığı çekmekte zorlanıyordu. Belli ki bu makine o boyutta bir balığı çekmek için tasarlanmamıştı. Hatta bir ara onun balık olmadığı ve iğnenin kayaya takıldığını dahi düşündüğümüz oldu.
Uzun bir uğraş sonrası yaklaşık 5-6 kiloluk kofananın kıyıya çekilmesiyle mücadele sonlandı. Bu esnada balığın kaçmak için denediği son hamle de başarısız oldu.
İzmir balık konusunda oldukça cömert bir şehir. Yakalanılan küçük balıkların suya salınması ve kuralara aykırı avlanmalara izin verilmemesi sürdürülebilir balık avcılığı için çok önemlidir.
Biz amatör balıkçılar bir yandan balık avlarken, bir yandan da bu konunun takipçisi olmayı sürdürmeliyiz.
Vicdanlı balıkçılara rastgele…
Bu yazı da ilginizi çekebilir -> Sığacık’ta Dev Levrek Avı