Balık avcılığı maliyetine oranla en fazla fayda sağlayan aktivitelerden biridir. Son yıllarda ortaya çıkan psikolojik baskılar karşısında, bir çok insan çareyi balık avlamak için büyük şehirlerin stresli ortamından uzaklaşmada buluyor.
Bu durumun asıl nedeni, insanın balık avlarken kendisiyle baş başa kalma ve kendini yenileme imkanı bulmasında yatmaktadır.
Bir çok aktiviteye oranla daha az maliyetli ve kolay erişilebilir olması balık avcılığını ön plana çıkarmaktadır. Denizde yada kıyıda yapılan balık avcılığı akarsularda yapılan balık avcılığına göre daha zahmetsizdir. Bu durum da deniz balıkçılığını öncelikli hale getirmektedir.
Çoğu zaman oltamızı ve bir avuç yemi kapıp kıyıya koşarız. Denizle baş başa kalmak bizi oldukça rahatlatır. Bazen bu çabamız biraz daha kapsamlı bir şekilde teknede sürdürülür. Neresi olursa olsun amaç hep aynıdır; birazcık huzur…
Oysa asıl güzel olanın doğa ve doğallıkla baş başa kalmakta olduğunun farkına varmayız yada buna imkan bulamayız.
Bu yazımızda değinmek istediğimiz asıl konu balık avcılığını doğanın tam da kalbinde yapmamıza imkan veren, akarsuda alabalık avıdır. Ülkemizin doğal zenginliklerinden olan ve belki de hiç ayak basılmamış kanyonlarda yer alan akarsularda yapılan alabalık avı amatör balıkçılığın en keyifli olanıdır.
Buz gibi akan sularda avlayacağınız bir kaç alabalığı, kurmuş olduğunuz çadırın yanında, kıyısında çay demlenen meşe közü eşliğinde pişirmenin huzurunu hiç bir yerde bulamazsınız.
Bu ortamda duyacağınız su şırıltısı ve bir kaç kuş sesinin dışında hiç bir gürültünün olmaması size tam da bir terapi ortamı sunacaktır.
Doğaya saygı çerçevesinde bilinçli bir şekilde yapılacak bu alabalık avcılığı sizi huzurun zirvesine çıkaracaktır. Fazla bir maliyet olmadan yapılabilecek bu av için olta takımınızı, kamp malzemelerinizi ve bir avuç yem olarak kullanacağınız solucanı alarak şehrin kalabalığından uzaklaşabilirsiniz. 
Kamp çadırı kurulduktan sonra yakaladığınız balıklar közde pişerken bir yandan da köz ateşinde pişen bir bardak demli çay;
insan daha ne ister ki şu hayattan?
Deniz balıkçılığı temel olarak deniz, tekne ve sahil üçgeni arasında sıkışıp kalır. Çeşitlendirmek isterseniz de seçenek çok fazla değildir. Sahiller şehir ile bütünleşmiştir. Deniz ise ne kadar kıyıdan uzaklaşırsanız uzaklaşın size hiç bir farklılık sunmaz. Hep deniz hep mavi…
Oysa akarsu balıkçılığı her adımda size farklı bir dünya sunar. Zaman zaman tırmanır, zaman zaman düzlüklerde yol alırsınız. Farklı ağaç, bitki ve canlı türleriyle karşılaşmanın tadına varırsınız.
Eğer sizde gerçek anlamda balık avlamanın tadına varmak istiyorsanız ve imkanınız varsa bir de bu avcılığı denemelisiniz. Yapmanız gereken, balık malzemelerinizi, kamp malzemelerinizi ve şansınızı alıp yollara düşmek.
Böylece yürüyüş, tırmanış, kamp ve balık avı gibi bir çok sportif aktiviteyi birlikte yapabilirsiniz. Tabi ki, iyi bir yer seçimi de işin en başında gelir.
Fotoğraflar: Bekir Sami AVCIBAŞI