Başta Akdeniz olmak üzere, denizlerimizde balıkçılar için çok büyük bir sorun haline gelen balon balığı tehlikesi, gün geçtikçe daha da artmaktadır. Ülkemizde az sayıda türü olan balon balıklarının zamanla hem çeşitleri hemde popülasyonları ile birlikte balıkçılara verdiği zarar da artıyor.
Çok keskin ve gaga şeklindeki dişleriyle neredeyse kesemeyeceği hiç bir şeyin bulunmadığı bu balıkların zararaları, bir çok şekilde karşımıza çıkıyor. Gerek balıkçılara, gerekse ülke ekonomisine verdiği zararlar gün geçtikçe artarak devam eden bu balıklara karşı, önlem alınmasının aciliyeti bir an önce farkedilmelidir.
Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ortaya çıkacak olumsuz tablodan geri dönüş, çok daha maliyetli ve zor olacaktır.
Balon balığının dünya genelinde 80’e yakın türü olduğu tahmin ediliyor. Bu türlerin yakın zamana kadar bir veya iki türü ülkemiz denizlerinde yaşarken, şimdi tespit edilen türlerin altı olduğunun görülmesi bu sayının yakında daha da artacağının göstergesidir.
PEKİ NEDEN BU TÜR DENİZLERİMİZDE ÇOĞALIYOR?
Bunun birinci nedeni sanırım hiç düşmanının olmamasıdır. Hemen hemen her balık türüne saldıran ve tek hamlede büyük balıkları ortadan ikiye bölen, küçük balıkları ise bütün halde yutan balon balığını, avlayan bir tür bulunmamaktadır. Bu balıların tek düşmanı, çok ilginçtir ki sadece kendisidir.
Diğer balık türlerine gösterdikleri saldırgan tutumu kendi türlerine de göstermektedirler.
Balon balığının (fugu fish) çoğalmasındaki bir diğer etken ise, Akdeniz’in bu balıklar için gerekli yaşam koşullarını sağlıyor olasıdır. Balon balıkları, küresel ısınma sonucu denizlerde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, yaşam koşulları oluşan Akdeniz başta olmak üzere diğer denizlere doğru ytayılma eğilimi göstermektedir.
BALON BALIKLARI NE KADAR TEHLİKELİDİR?
Her şeyden önce balon balıkları, diğer balıkların yavrularıyla beslenirler. Çok küçük bir balon balığı dahi, faydalı türler için bir tehlike oluşturmaktadır. Balon balığının geldiği alanda, bütün balık türleri dağılır ve olta balıkçıları için balık avlamayı zorlaştırır.
Oltaya takılan bir balığa yolda saldırır ve balığın büyüklüğüne göre bütün halde yutar yada ağız büyüklüğüne göre büyük bir parça koparır.
Tek zararı balığa saldırması değildir tabi ki; aynı zamanda iğneleri ve kurşunu da alarak olta takımını iş görmez hale getirir. Bu durum da ayrıca bir maliyet yaratır. Tekneden yapılan bir balık avında gün içerisinde 15-20 olta takımı kaybına neden olabilecek kadar saldırgandırlar.
İnsanlar için en önemli zararı ise tüketilmesi esnasında oluşabilecek zehirlenme vakalarıdır. Balon balığı hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız.
Direk insanı hedef alarak bir saldırının gerçekleştiğine tanık olmadım. Eğer böyle bir durum olsaydı, emin olun balon balıkları da en az pirana kadar tehlike yaratırlardı ve denizlerimize girmemiz imkansız hale gelirdi.
BALON BALIKLARINA KARŞI NE GİBİ ÖNLEM ALINABİLİR?
Balon balıklarına karşı şu an için alınabilecek çok etkili bir önlem bulunmuyor. Kullanılan oltalar ne kadar sağlam olursa olsun bu balıkların sahip olduğu gagamsı keskin dişler için bir çözüm değil.
Oltaya takılan ve yakalanan balon balıklarına bakıldığında genellikle, çok elastiki bir yapıda bulunan dudak derilerine iğnenin takıldığını görürüz. Bu durumda misinayı ısıramadıklarından oltadan da kurtulamazlar. Zaman zaman da vücudunun herhangi bir yerine olta iğnesi takılarak balığı yakalamamıza olanak sağlar.
Eğer balon balığını yakalarsanız, tekrar canlı olarak denize salmamanız belkide şimdilik tek mücadele yöntemi olarak görülmektedir.
Balon balığının avlanması teşvik edilerek, bir mücadele yoluna da gidilebilir. Sadece balon balığı av turları düzenleyerek, bir nevii sportif balıkçılık yaygınlaştırılabilir. Doğal olarak kullanılacak takımlar da buna uygun olacaktır.
Ayrıca, bu balıkların yakın zamanda çok fazla artacağı hesaba katılarak, ekonomiye bir şekilde kazandırılmasının yolları araştırılmalıdır.
Denizlerimizdeki bu büyük tehlike için bir an önce tedbir alınmalıdır. Hızla azalan balık stoğumuz, bir de bu tehlike yüzünden yok olma noktasına gelmesin.
Bu mücadele için zamanımız yok. Yakında değil; hemen şimdi….
