Fener Balığı (Lophius piscatorius), ilk gördüğünüzde, sizde bu balığa karşı olumsuz bir bakış yaratabilen; bu nedenle bazı bölgelerde satışa sunulmadan önce derisi yüzülen bir balık türüdür.
Gövdesine göre büyük bir kafa ve yassı gövdesiyle sevimli olmayan bir görüntüye sahiptir. Sahip olduğu fenerimsi uzuvlarıyla, çok derinlerde (1000-4000 m) yaşadığı alanlarda, sağladığı ışık yardımıyla diğer balıkları avlar. Bu görüntüsü nedeniyle deniz kurbağası adıyla da anılır. Ilık ve sıcak denizlerde yaşayabilmesi nedeniyle bizim denizlerimizde de yaşam alnı bulur. Çirkin görüntüsünü çok sivri ve keskin dişler tamamlar.
Görüntüsü iştah açıcı olmasa da, ıstakoza benzeyen tadıyla sofralarımızda yer bulmaya başlamıştır. Dolgun ve beyaz bir ete sahiptir. Diğer balık etleri gibi kolayca dağılmaz.
İster fileto çıkarıp ızgara ya da buğulama yapın, isterseniz kuşbaşı doğrayıp kavurun. Eğer pişirdikten sonra görüntüsünü düşünmezseniz birçok balık türünden daha lezzetli olduğunu göreceksiniz. Yılın son aylarında iyice yağlanmış olan fener balığı daha da lezzetli hale gelecektir. Etini aldıktan sonra kalan kafa ve kemiklerini kullanarak güzel bir çorba yapabilirsiniz.
Avlanma esnasında ve diğer zamanlarının çoğunda dipte kendini kuma gömer. Bu balıkların derisi pulsuzdur. Avlanmak içiz özel olta takımları kullanılır.
Balıkçı tezgâhlarında sık sık görmeye başladığımız bu balıktan ilk görüşte pek hoşlanmaya bilirsiniz ama pişirip te sofraya koyunca fikriniz değişecektir. Denemelisiniz…