Neden Balıkçılık?
Güzel soru… Evet neden balıkçılık? Sanırım bu sorunun tam bir cevabını bulmak oldukça zor. Hatta cevap yok ta diyebiliriz. Biz yine de dilimizin döndüğünce açıklamaya çalışalım. Öncelikle şunu belirtelim ki, avlayacağımız balıktan daha fazlasını daha az maliyetle balıkçı tezgâhlarında bulabiliriz.
Balıkçılık kimine göre bir kaçış, kimine göre ise doğaya bir meydan okumadır. Balık avlarken oltadan alacağınız ilk hareket bir anda vücudunuzun adrenalin seviyesini yükseltir. Bir heyecan yaratır sizde. Hedefinizle ilk teması sağlamışsınızdır ve dikkatler oltanın ucuna yönelir. Oltanın hareketi kesmesiyle tüh! Kaçtı mırıldanmaları duyulur hafiften. Artık her türlü kederi, tasayı ve problemi bir kenara bırakıp tüm konsantrasyonumuzu denizin dibindeki balığa veririz. Bu kendi başımıza ve problemlere kafayı takmama hali mi bizi balık avlamaya yöneltir acaba? Bu değildir sanırım, asıl neden özellikle tekneyle gecenin bir yarısı; daha gün doğmadan yollara düşüp güneşin doğuşunu sonsuz ufukta izlemek mi? Hani o karanlığı önce kızıl bir renge, daha sonra da aydınlık bir güne çeviren güneş.. Evet bu olabilir. Birileri itiraz edecektir bu tespite, hayır aslında şırıl şırıl akan buz gibi derelerde, yemyeşil ağaçların arasında olta elimizde usul usul yürümek, doğanın bize sunduğu eşsiz manzaralardan yararlanmak diyecektir. Aslına bakarsanız her balık avcısından farklı bir neden, farklı bir açıklama duyarsınız. Çünkü balık avcılığı, insanı rahatlatır, dinlendirir kısa bir süreliğine de olsan stresten uzak bir macera sunar.
Sonuç olarak bir balıkçı deyişiyle yazımı sonlandırmak istiyorum: Balıktaki en kötü gün işteki en iyi günden daha iyidir.
